El Harzemi
(Ebu Abdullah Muhammed bin Musa el Harezmi)
Harizm
780 - Bağdat 850 |
Türk kökenli Matematik ve Astronomi
bilginidir. Cebir ve Astronomi
bilimlerinde önemli eserler yazmıştır. Harizmi'nin Ahmed,
Muhammed ve Hasan adlı üç çocuğu olup, hepsi de Matematik
bilimi üzerinde ciddi çalışmalarıyla tanınır.
Hive bölgesinde bir Türk şehri olan Harizm'den Bağdat'a
gelerek zamanın alimlerinden ders aldı ve kendini
yetiştirdi. Harizmi, zamanın Abbasi Halifesi Me'mun'dan
yardım ve destek gördü. Bağdat'taki Saray Kütüphanesi'nin
idaresi kendisine verildi. Matematik ve Astronomide
araştırmalar yaptı.
Doğu ve Batı ilim aleminde Cebir'e yaptığı katkılarla ün
yapıp, tanınan Harizmi; bu sahada ilk eser sahibidir.
Eserlerinde Avrupa'nın bilmediği "sıfır"ı kullanıp, cebir
işlemlerini geometrik düşüncelerle temellendirdi. Harizmi, "Kitab'ül
Muhtasar fi Hesab'il Cebri Mukabele" adlı eserinde, "cebir"
kelimesini Matematiğe kazandırdı. Cebir konuları
metodik ve sistematik olarak ilk defa ortaya koydu.
Zamanın matematiğine yeni bir yön vermiştir.
Latince'ye çevrilip, Avrupa'da yüzyıllarca faydalanılan, "Kitab'ül
Muhtasar fi Hesab'il Cebri Mukabele" 'nin Arapça aslıyla
Batı dillerine tercümesi Avrupa ve Amerika'da yayınlandı.
Eser; bir önsöz, beş bölüm ve bir de ek bölümden meydana
geliyordu. Muhteva olarak; birinci ve ikinci dereceden
denklemlerin çözüm şekilleri, bilinmeyenleri, çeşitli cebir
hesaplamalarını misallerle açıkladıktan sonra; nazari ve
tatbiki hesaplama şekilleri, zamanın hükümet işlerine ait
hesapların yapılması, kanalların açılması, bina yapımı,
esnaf ve tüccar için lüzumlu işaretleri kapsıyordu. İkinci
önremli eseri: "Kitab-el Muhtasar fi hisaballindi" isimli
kitabıdır. Arapça aslı mevcut olmayan, Cambridge
Üniversitesi'nde bulunan ve "Algoritmi de numero indoram"
adlı Latince kitaptır. Bugünkü "logaritma" terimi,
Harizmi'nin bu eserinde Latice, "algazizmi" olarak geçtiği
sanılmaktadır.
|
Sabit bin Kurra; (Harran,Urfa,821-Bağdat 901) |
Batlamyus'un ünlü
eserini zamanın bilim dili olan Arapça'ya Algamesti
adıyla yorumlu açıklama yapar. Sabit bin Kurra,
Batlamyus'un eserinde bulunan bilgilerin yanında kendi
görüşü ve zamanı için yeni olan bazı trigonometri ve
astronomi bilgisini de eklemiştir. Nasiruddin Tusi, ilgili
eserinde aynen şunları yazar:
"Sabit bin Kurra'nın, bu Arapça şerhinde sinüs
teoreminin tanımının yapıldığı ve astronomi ile ilgili
konularda teoremin uygulanmasında gösterilmiştir.
Trigonometrinin, Batı'da
yaygınlaşmasını sağlıyan, aynı zamanda
dacebiri geometriye uygulayanlarınönderlerindendir. Arapça
ve Farsça'dan Latince'ye tercüme etmede üne kavuşan Gerard
(1114-1185), Batlamyus'un ünlü eserini 1136 yılında Sabit
bin Kurra'nın Arapça eserinden Latince'ye tercüme etmiştir.
Bu Latince tercüme, 1515 yılında ikinci kez yayınlanmıştır. Sabit
bin Kurra'nın matematik ve astronomiye ilşkin yapmış olduğu
eserlerin sayısı 60 yakındır.
|
Ebü'l Vefa
(Buzcan 940 - Bağdat 998) |
Matematik tarihinde önemli yeri olan,Türk İslam dünyasının
önde gelen matematik astronomi bilginidir.Özellikle bugün
Trigonometride görülen pek çok , temel tanım, kavram ve
formülleri bilim dünyasına ilk sunan bilgindir.Objektif
olarak yazılmış matematik ve astronomi tarihi kitaplarında
adını görmek mümkündür.
Trigonometri,geometri ve astronomi ile ilgili çok sayıda
eseri vardır. Bu eserleri Batı dünyasında
uzun yıllar incelenmiş, tercümeleri yapılmış ve
hakkında çok sayıda eser ve makale yayınlanmıştır.
Özellikle küresel trigonometride sinüs konusunu bilimsel
bir düşünce içinde ilk inceleyen Ebu'l Vefa'dır. Tanjant
çizgilerini düzenlediği gibi, trigonometriye Sekonder ve
Cosekonder tanım ve kavramlarını da sokmuştur. Aynı zamanda
trigonometrinin 6 esas eğrisi arasındaki trigonometrik
oranları da ilk kez belirtmiştir. Bu oranlar, bugün
trigonometride, grafiklerin tanımında aynen
kullanılmaktadır. Zamanına kadar hiç bir Matematikçi'nin
yapamadığı incelikte, trigonometrik çizelgeler
düzenlemiştir. Astronomik gözlemler için gerekli olan sinüs
ve tanjant değerlerini gösteren çizelgeler 15'er dakikalık
aralarla hazırlanmıştır. Trigonometri'ye tanjant tanımını
zıl (gölge) adı altında ilk kez kazandırıdı. Batı bilim
dünyasında sinüs ve tanjant kavramlarının kullanılmasına
öncülük eden Matematikçi olarak Alman John Müller
belirtmektedir.
|
Ebül Kasım El Macrîtî:
( ? - 1007 /8) |
Ebü'l Vefa ekolünden gelen Arap matematikçi. Astronomi,
geometri ve sayılar teorisi (özellikle dost sayılar) üzerine
çalışmalarıyla bilinir. Bu konularda zamanına göre orjinal
görüş, düşünce ve buluşlarıyla üne kavuşmuştur.
Tarihinde ilk ciddi yüzey hesaplarını yapan kişidir.
Yıldızların hareketini izlemiş ve Batlamyus'un ünlü Almagest
üzerinde çalışmıştır. Makriti, İslam Ülkelerini dolaşmış
Arapça ve Yunanca birçok eseri toplamıştır. Bu eserleri
inceleyip, Astronomi üzerine eserler yazmış ve Endülüs'de
astronomi bilimini en yüksek düzeye getirmiştir.
Kurtuba'da bir okul kurmuş ve birçok ünlü
bilimadamı yetiştirmiştir. İbni Samh, İbni Saffar, Kirmeni,
İbni Haldun ve Zehravi bunlardan bazılarıdır. Bu
bilimadamları Makriti'nin çalışmalarını geliştirmişler ve
kendi çalışmalarına taban kabul etmişlerdir.
Yaptığı en ünlü çalışma, Harezmi'nin Astronomi
tablosundaki yanlışları düzeltmesidir. Ayrıca astronomi
üzerine üç ayrı çalışmada bulunmuştur.
Matematik sahasında, Fi Tamami, Ilmi'l-Aded
(Sayılar Teorisi) ve Mukmelat (Ticari Hesaplar) üzerine
kitaplar yazmıştır.
|
Eb-ül Cûd:
(Muhammed ibn-i Leyt) |
O da Ebü'l Vefa ekolünden yetişti. 7 ve 9 kenarlı düzgün
polinomların çizimi ve triseksiyon meselesine ilişkin
buluşlarıyla ün kazandı. Cebir denklemlerini tasnif etti.
1000 yılında yaşadığı bilinir.
Müsteşrik M.Contor , O'nun için "Usta Bir Matematikçi
ifadesini kullanmıştır.
|
Emir Ebü Nasr: |
El Biruni'nin hocasıdır. 1007 yılında en parlak devrini
yaşayan bu matematikçinin ünlü eseri El Mıcısti Eş-Şahi'dir.
Nasireddin Tusi'nin çok övdüğü Ebü Nasr'ın 1035 yılından
önce öldüğü biliniyor.
|
İbn-i Yunus:
(950-1009) |
Tam adı; Ali İbn-i Ebu Şaid Abdurrahman
İbn-i Ahmet İbn-i Yunus Ebu'l Hasan el-Sedefi olan ve bilim
tarihinde, Aben Jonis ülkemizde İbn-i Yunus olarak tanınan
bu bilgin; Matematik ve Astronomi konularında hazırladığı
eserlerle birlikte adını zamanımıza kadar ulaştırmıştır.Ebü'l
Vefa ile aynı dönemde yaşamış astronom ve matematikçi.
Cebeli
Mokattam
rasathanesinde rasatlar yaptı ve ünlü Zîc-i Hakimî
adlı eseri ile 18 yıldızın koordinatlarını içeren
bir katalog düzenledi. Zîc-i
Hakimî
adlı
eserinde kendisinden sonra gelenlere bir çok astronomi
trigonometri ve fizik bilgisi bırakmıştır.
Trigonometriye dair ileri bilgiler
vardır.
Cos a cos b = ½ [cos (a-b) + cos (a+b)]
formülünde benzer bir formül bulmuştur.
|
El Kerhî:
( ? - 1029) |
Batılılar'ın "Arap Diophantus'u" adını verdikleri Bağdatlı
matematikçi. 1010-1016 yıllarında yazdığı tahmin edilen
El Fahri adlı cebir kitabında, cebirsel miktarlara
ilişin rasyonel çözümler, kökler, birinci ve ikinci
dereceden denklemler, belirsiz denklem sistemleri ve bunlara
ait problemlerle, sayısal ve katsayılı bikuvadratik
denklemler yer alır. El Kerhi şu belirsiz denklemlerin tam
çözümlerini verdi: x3+y3=z2,
x2 y3=z2,
x2-y2=z3,
x3+ax2=y3,
x3-bx2=y3. Aynı
tarihlerde yazdığı ve hesap üzerine olan El Kâfi Fi'l
Hisap adlı eseri de meşhurdur.
|
El Nesevî: |
Horasanlı matematikçi. Hint aritmetiğine ve Arşimet'in
eserlerine ilişkin çalışmalar yaptı. 1013-1019 tarihleri
arasında yazdığı ünlü eseri El Mukni' de doğal
sayıların kare ve küp köklerini veren yaklaşık formüller
geliştirdi. Açıyı üçe bölme meselesini yeni bir yöntemle
çözdü. Doğum ve ölüm tarihleri bilinmiyor.
|
İbn-i Sina
(Afşana 980 -Hemedan 1037): |
Batıda Avicenna adıyla bilinen büyük fizikçi,
filozof, matematikçi ve hekim. Matematikte sayılar kuramını
Diophantus yöntemleri üzerine kurarak, bu teoremlere önemli
ekler yaptı. Bir tam sayının 9'la bölümünden kalan artıkları
bilindiğinde, bu sayının karesinin ve kübünün 9'la
bölümünden kalan artıkları bulmak üzerine geliştirdiği
yöntem meşhurdur. Esas ününü, felsefe ve tıp alanında
yapmıştır. |
El Heysem
(Basra 960 -Kahire 1039):
|
Latinlerin Alhazen dedikleri büyük Mısırlı bilgin. Optik
üzerine yazdığı Kitab-ül Menazır adlı eseri Batı
fiziğine başlangıç teşkil etmiştir.Bu eser 1270 yılında
Latinceye çevrilmiştir ve 16. yüzyılın sonlarına kadar
Avrupa'da önemini kaybetmemiştir. Astronomi ve matematiğe
ilişkin eserlerinin sayısı 60'tan fazladır. Bilardo veya
küresel ayna problemini geometrik olarak çözdü. Geometri,
cebir, sayılar kuramı, pratik hesap, konikler, pozisyon
astronomisi, ağırlık merkezi problemleri vb. üzerine
eserleri vardır.
|
El Biruni
Ebu'l Reyhan-ı Beyrunî
( Ket 973 -
Gezne 1048 ): |
11. yüzyılın ilk yarısının en ünlü astronom ve
matematikçisi. Felsefe ve coğrafya alanlarında da çalışmalar
yaptı. Sayılar kuramı, Hint hesabı, ay ve güneş tutulmaları,
matematik coğrafya, enlem ve boylam tayini, kuyruklu
yıldızlar, küre geometrisi gibi konularda yazılmış 113 kadar
eseri (toplam sayfası 13.000 'u geçer) bilinir. Geometride,
açıyı üçe bölme problemini de içeren cetvel ve pergel ile
çözülemeyen bir grup problem vardır ki, bunlar matematik
tarihinde "Biruni problemleri" olarak bilinir. Daire içine
çizilmiş 9 kenarlı düzgün poligonun bir kenarının uzunluğunu
özgün bir yöntemle hesapladı. Pi sayısının hesabı üzerine
çalıştı, sinüsler teoremini kendine özgü bir yöntemle
kanıtladı.
Trigonometriye sekant, cosecant ve cotangent fonksiyonlarını
eklemiştir.
|
Küşyar Bin Lebban
(971-1029): |
Dönemin ünlü Türk kökenli matematikçisi. Aritmetik,
trigonometri ve astronomi alanlarında eserler verdi.
Menelaos teoremi ve sinüsler teoremi üzerine çalışmaları
biliniyor. Ziyci el-Cami ve Zeyci el-Balığ
adlı eserleri tanınır.
|
İbn-i Samah
( Grenata ?- Grenata 1035): |
İspanya-İslam ekolünden matematikçi ve mühendis.
Sayılar kuramı, geometri ve takvim oluşturmaya ilişkin
çalışmalarıyla ün kazandı.
|
El Zarkali:
( 1029 ? -1087 ?) |
Latinlerin Arzachel dedikleri İspanya-İslam ekolünün en ünlü
astronom ve matematikçisi. İlk kez evrensel bir usturlab
imal etti. Küresel trigonometri üzerine çalıştı.
|
Şön-Hüo
(1011-1075): |
Astronomi ve geometrideki çalışmalarıyla ünlü Çinli bilim
adamı. Seri toplamına ilişkin bazı problemleri çözdüğü ve
dairesel bir yayın uzunluğunun yarıçapa bağlı ifadesini
verdiği biliniyor.
|
Ebu Salt (1067-1133): |
İspanya'da ün kazanmış İslam matematikçisi. Geometri ve
astronomiye ilişkin eserler vermiş olan Ebu Salt aynı
zamanda bir fizikçiydi.
|
İbni Bace
(?-1138): |
Batılıların Avenpace dedikleri Endülüs'ün yetiştirdiği en
büyük matematikçi ve filozoflardan biri. Eserlerinden çoğu
felsefe, tıp ve fizik konusundadır. Matematik alanında iki
eseri biliniyor. |
İbrahim Bin Ezra
( Toledo 1096 - Roma 1167 ): |
Toledo'da doğan İbrani matematikçi. Sayılar teorisi,
takvimler, karekökler, astronomi üzerine eserleri vardır.
Matematik tarihi açısından önemi olan ve aritmetik
eğlenceleri kitaplarında yer alan
Josephus problemi ünlüdür. Problem şöyledir: 15 beyaz ve 15
siyah yuvarlak, bir daire çevresi üzerine öyle sıralanmak
isteniyor ki, herhangi bir renkten itibaren 9'ar 9'ar
sayılmak suretiyle her dokuzuncu yuvarlak, ilk seçilenle
aksi renkte olsun.
|
Cabir İbn-Eflah: |
Latinlerin Geber dedikleri Doğu astronom ve matematikçisi.
En ünlü eseri Kitab-ül Hey'dir. Küresel
trigonometri ve transfer teoremleriyle uğraştı. Hipotenüsü c
olan küresel bir ABC dik üçgeninde cos A = cos a sin B
formülünü buldu. 1140-1150 civarında öldü.
Batı'da kendisindenYaman Matematikçi anlamında
Calculorum Osor olarak bahsedilir.
|
El Esfezari: |
Ömer Hayyam'ın çalışma arkadaşı, dönemin ünlü matematik ve
fizik bilgini. Hayyam'dan önce öldüğü bilinmiyor, ama doğum
tarihine ilişkin bir bilgi yok. Öklit geometrisine ilişkin
çalışmalar yaptı ve eserler verdi.
|
El Bağdadi: |
Hayyam'ın bir diğer çalışma arkadaşı. Arap matematikçisi.
Öklit geometrisi ile uğraştı. Sayısal örnekleri içeren
popüler bir kitabı Latince'ye çevrildi ve büyük etki yaptı.
1100'lerde parlayan bu matematikçinin doğum ve ölüm
tarihleri bilinmiyor |
Nasırüddin-i Tusi
( Horasan 1201 - Bağdat 1274 ): |
"Türk Öklit'i" unvanıl büyük Doğu
bilgini. Aritmetik, geometri, trigonometri, astronomi,
optik, mineraloji, coğrafya, tıp mantık, felsefe, ahlak,
müzik ve edebiyat alanlarında eserler verdi. Düzlem ve küre
trigonemetrilerini sistemli biçimde inceledi. Kitabı Şeklül
Kutta eserinde küre üzerindeki büyük dairelerin
oluşturdukları üçgen ve dörtgenlerin topolojik sentezinde o
kadar ayrıntılı bir analiz yapmıştır ki, kendinden sonra
modern analitik yöntemlerin bunlar aracılığıyla kolayca
çıkarılması olanaklı olmuştur. Öklit'in 5.(paraleller)
aksiyomunu ikna edici bulmayarak, yerine yeni bir aksiyom
denedi. Tusi, bu aksiyomla bir üçgenin iç açılarının
toplamının 180 derece olduğunu kanıtladı ve buna dayanarak
Öklit aksiyomunu çıkardı. Bu konuda yaptığı çalışmalarla
modern Öklit-dışı geometrilerin oldukça erken bir öncüsü
olmuştur.
Tusi'nin geometri alanındaki gücü Tahrir-i Usul-ül
Öklidis 'de Oklidis'in ünlü Elements
adlı kitabının tanıtımı niteliğinde olup, Yunanca aslından
yapılmış çeviriye ekler suretiyle genişletilmiştir.
Yunan veBatı matematik dünyası sınırının en parlak yıldızı
olan aksiyometrik düşünceleri ile modern geometrinin
cesaretli bir önderi olmuştur.
|
Şemseddin Samârkandi: |
1276'da en parlak devrini yaşamış Arap astronomu,
matematikçisi ve mantıkçısı. Öklit aksiyomlarıyla uğraştı.
Yıldız takvimi de ünlüdür.
|
Gıyaseddin Cemşid
( ? - Semerkant 1436): |
14. yüzyılın özellikle Semerkand' da çalışmalar ve
araştırmalarla tanınan en ünlü astronom ve matematikçisidir.
Matematik tarihlerinde ondalık sistemin kaşifi sayılır.
Yüksek dereceden sayısal denklemlerin yaklaşık çözümlerine
ilişkin bulduğu yöntemlerle de ünlüdür. 1 derecenin sinüsünü
18 ondalığa kadar, pi sayısını da 12 ondalığa kadar doğru
olarak bulmuştur. En önemli eseri Risalet-ül Muhitiyye
ve Miftah-ül Hitap'tır.
|
Kadızade Rumi
(Bursa 1337 - Semerkant 1449 ) |
Semerkant'ta yetişerek ün kazanmiş büyük Türk matematikçi ve
astronomudur. Semerkant Medresesi ve Semerkantmedresesinde
görev ve hizmetlerde bulunmuştur. Başkıca eserleri Risale
fi'l - Hesab adlı aritmetik kitabı, geometri ile ilgili
EşKalü't-te'sis, trigonometri ile ilgili bir
derecelik yayın sinüsünün hesaplama yöntemine ilişkin
Risaletü'l -Ceyb (sinüs üzerine monografi) dir.
|
Uluğ Bey
(Sultaniye 1394 - Semerkant 1449) |
Bilim tarihinde 15. Yüzyıl Astronomu olarak
tanınır.Timur'un torunu, Şahruh'un oğlu Maveraünnehir'in
Genel Valisi ve Timurlu devletinin İmparatorudur.
Semerkant'ta medreseler yaptırdı. Semerkant Rasthanesini
kurdu. Bilim ve fenle uğraşarak ününü
siyasetten çok bilim ve kültür alanında yaptı. Döneminde
ünlü bilginleri toparlıyarak Semerkant'ı uygarlığın başlıca
merkezi durumuna getirdi.Bunda Kadızade Rumi ve
Gıyaseddin Cemşid 'in büyük etkisi olmuştur.
Kendisini de Tarihçi,matematikçi ve
gökbilimçiydi.Kurduğu Gözlemevinde yapılan gözlemler sonucu
hazırladığı Uluğ Bey Ziyci adlı eseri Doğu ve Batı Bilim
dünyasında bir kaç yüzyıl boyunca kullanılmıştır. 1841 ve
1853 de ingilizceye tercüme edilmiş ve bu eser hakkında son
makale 1917 yılında Müşteşrik E.D.Knobel tarafından
yazıldığı düşünülürse eserin yazıldığı tarihtan beş yüzyıl
geçmesine rağmen etkinliğini sürdürmüştür. |
Ali Kuşçu
(Semerkant ? - İstanbul 1474) |
Türk-İslam Dünyasının büyük matematik ve
astronomi bilgini. Doğum yeri kesin olarak bilinmemekte; 15
yy.'ın başlarında 'ta doğduğu kabul edilmektedir..
Uluğ Bey'in hükümdarlığı sırasında Semerkant'ta
ilk ve dini öğrenimini tamamladı. Küçük yaşta Matematik ve
Astronomi'ye karşı aşırı bir ilgi duydu. Devrinin en büyük
alimleri olan Uluğ Bey, Bursalı Kadızade Rumi, Gıyaseddin
Cemşid ve Muniüd'den aldığı ilimlerle yetinmeyip, daha
fazlasını öğrenme arzusu ve isteği ile kimseye haber
vermeden, sinesinde ünlü alimlerin toplandığı Kirman'a
gitti. Kirman'da bulunduğu sırada akli ve nakli ilimleri
üzerinde çalışmalara devam edip, burada "Hall-ül
Eşkalil Kamer" risalesini, "Şerh-i
Tecrid" adlı eserini hazırladı.
Kirman'dan tekrear Semerkant'a dönen Ali Kuşçu,
Kazade Rumi'nin ölümü üzerine Uluğ Bey tarafından Semerkant
Rasathanesi'ne müdür olarak tayin edildi.
Uluğ Bey'in katledilmesinden sonra Semerkant
Medresesi'ndeki dersleri ile rasathanedeki çalışmalarına son
vererek, Semerkant'tan ayrılıp Tebriz'e, Akkoyunlu hükümdarı
Uzun Hasan'ın yanına gitmiştir. Daha sonra Uzun Hasan
tarafından Osmanlılar ile Akkoyunlular arasında barışı
sağlamak amacı ile Fatih'e elçi olarak gönderilmiştir.
Elçilik görevini tamamlar tamamlamaz Fatih'in ısrarıyla
İstanbul'a gelmiştir. İstanbul'a geldiğinde II. Mehmet
kendisini Ayasofya Medresesi'ne müderris olarak tayin etti.
Bunun yanında kendi hususi kütüphanesinin müdürlük görevini
de verdi. İstanbul Medreseleri'nde astronomi ve matematik
dersleri vermiştir. Ali Kuşçu'nun çalışmaları neticesinde
büyük gelişmeler görülmüş, bunda medsreselerde matematik
derslerinin okutulmasında önemli rolu olmuştur.İstanbul'un
enlem ve boylamını ölçmüş ve çeşitli Güneş saatleri
yapmıştır. Derslerine İstanbul'un meşhur alimleri de
katılırdı. İlim sahasında hizmet ve adları il ün yapmış olan
Hoca Sinan Paşa, Molla
Lütfi ve Ali Kuşçu'nun oğlu Mirim Çelebi
gibi alimler onun derslerinde yetiştiler. Ali
Kuşçu yalnız telif eserleriyle değil, çalışma ve yol
göstermesiyle devrini aşan büyük bir alimdir.
Ali Kuşçu'nun İstanbul Medreselerinde ders
vermesiyle Osmanlılarda Pozitif bilimlerde bir canlanma
yaşanmış ve 16. yüzyılda semeresini vermeye başlamış,Mirim
Çelebi ve Takiyüddin gibi önemli astronomlar yetişmiştir.
Ölümü ise 16 Aralık 1474 olup, mezarı Eyyüp
Sultan Türbesi yanındadır.
Eserleri:
Risale Fi'Hey'e:
1457 yılında, Semerkant'ta, Farsça olarak yazmıştır. Osmanlı
Mühendishanesi'nde XIX. asır başlarında ders kitabı olarak
okutuldu.
Risale Fi'l-Fethiye:
Astronomiden bahseden bu eser, bir önceki eserin eklerle
Arapça'ya çevrilmişidir. Bu eserde, ekliptiğin eğimini hesap
eden Ali Kuşçu, "23 30 17 " olarak bulmuştur. Bugün bulunan
değer ise, "23 27 00" dır. Bu iki değer arasındaki küçük
fark, Ali Kuşçu'nun Astronomi'deki üstün bilgisini ortaya
koyar.
Risale Fil Hesap:
Matematik kitabıdır.
Risale Fil Muhammediye:
Cebir ve hesap konularından bahseden matematik kitabıdır.
Eserin son sayfasında Ali Kuşçu'nun kendi el yazısı ile bir
imzası ve eserin 1472 yılında bittiğini belirten bir kayıt
vardır.
Bunlardan başka Uluğ Bey Ziya'ine yazdığı
şerh en mühim eseri olup, çok kıymetlidir.
|